Bayburt
DOLAR32.3423
EURO35.1122
ALTIN2241.3

Behram Nazmi Kurşunoğlu

Behram Nazmi Kurşunoğlu

Bayburt Cumhuriyet İlköğretim Okulu’nun 153 nolu öğrencisi olarak ilköğretimini tamamlayan Kurşunoğlu, daha sonra Trabzon Lisesi'ni bitirdi.1945’te henüz İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Matematik-Astronomi Bölümü 3. Sınıf öğrencisi iken Milli Eğitim Bakanlığı’nın açtığı bir sınavı kazandıktan sonra İngiltere’ye fizik tahsili için gönderildi.
Daha önce 1940’lı yıllarda mektuplaştığı bilim dünyasının dev ismi Albert Einstein’la ilk kez 1953’te bir araya geldi… Bu görüşmede, Einstein, teorisine karşılık kendi teorisinin doğruluğunu savunan Prof. Kurşunoğlu’na, şu cevabı vermişti: "İkimizden biri muhtemelen doğru. Senin teorin benimkinden daha kapsamlı. Fakat zaman gösterecek.’’ Kısa bir süre sonra ise Einstein ve onun gibi dünyaca ünlü bilim adamı Erwin Schrodinger ile birlikte “Birleşik Alan” adı verilen teorinin geliştirilmesinde yer aldı… 1960’lı yıllarda bilim dünyasının en önemli isimlerinden biri olmayı başaran Prof. Kurşunoğlu, kendisi hakkında dönemin bilim adamları şu ortak görüşü ortaya koymuştu: “Prof. Kurşunoğlu'nun teorisine kimse karşı çıkamıyor ama Einstein'ı çiğneyip açıkça kabule de yanaşamıyorlar. Fakat kabul edildiğinde Kurşunoğlu, Newton ve Einstein ayarında bir fizikçi olarak ilim tarihine geçecek." Özetlemek gerekirse Einstein'ın teorisine değil ismine yenildi!
İngiltere’de Edinburgh ve Cambridge üniversitelerinde eğitim gören Prof. Behram Nazmi Kurşunoğlu, Cambridge Üniversitesi’nde doktora tahsilini yaparken daha önce 1940’ların sonlarında Albert Einstein ile mektuplaşmaya başlamıştır. Cambridge Üniversitesi’nde okurken 1952 yılında Amerika’ya Cornell Üniversitesi’ne araştırmalar yapmak üzere gelen Kurşunoğlu, Einstein’ın daveti üzerine Einstein’ı ilk kez 1953 yılında Princeton, New Jersey’deki evindeziyaret etme olanağı bulmuştur. Bu ziyaretin ilk üç saatinde geliştirdikleri birleşik alan teorileri hakkında tartışmışlar. Einstein’le anılarını paylaşan Kurşunoğlu, bu ilk buluşmada Einstein’in 1955 yılında Türkiye’ye döndüğünde ne yapacağı sorusuna, “Askerlik hizmetinin Türkiye’de zorunlu olduğunu, ülkeme dönüp bunu tamamlayacağımı söyledim. Bu hizmetin ardından planım Türkiye’de bir Üniversitenin araştırma çalışmalarıma olanak sağlaması durumunda, yurt dışı ile irtibat halinde projeler üretmekti. Einstein da bu düşüncelerimi onayladı. Saat akşam altı sularındaydı ki, büyük bilim insanı radyodan yayınlanan ve Birleşmiş Milletler ’de cereyan eden İsrail Devleti’nin kuruluş görüşmelerini dinlemek istedi. Bende kendisinden izin istedim ve ayrıldım” şeklinde cevap verdiğini anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “Sonra Einstein’a çalışmalarımı gönderdim. Einstein da Schrödinger de benden yaşça büyük olmalarına rağmen ve bu alanda büyük çalışmalar yaptıkları halde, teorilerini benimkisiyle kıyaslıyorlardı. Büyük haz duyduğumu anımsıyorum.” Cambridge Üniversitesi’nde doktora yaptıktan sonra 1955’te Türkiye’ye gelen ancak Ankara’da uygun bir üniversite bulunamadığı için ABD’ye giden Kurşunoğlu, 1959 yılında iki değişik nötrinonun varlığını keşfetti. Modern kuantum Kuramı ile ilgili çalışmalar yapan Kurşunoğlu elementer parçacıklar için iç ve dış simetriyi teklif ederek bilim dünyasında önemli bir çıkış gerçekleştirmiştir. “Genelleştirilmiş Görelilik Kuramı” adını verdiği çok geniş kapsamlı bir kuram üzerinde uzun yıllar boyunca çalışmıştır. Miami Üniversitesi Teorik Fizik Araştırma Merkezi’ni (Center forTheoricalStudies) ve Global Foundation adlı enstitüyü kuran Prof. Kurşunoğlu, kuantum fiziği konusunda yaptığı araştırmalarla özellikle genelleştirilmiş izafiyet teorisini ortaya atan kişi olarak tüm dünyaca tanınmaktaydı. Prof. Behram Kurşunoğlu, birçok tanınmış bilim insanının yetişmesinde katkıda bulunmuştur. ABD’ye yerleşmiş ve eğitimine devam etmesine rağmen atom enerjisi alanındaki çalışmalarını Türkiye’de de sürdürmüştür. Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun kurucu üyelerinden olan Kurşunoğlu aynı zamanda Genel Kurmay Başkanlığı’na atom enerjisi konusunda danışmanlık yapmıştır. Kurşunoğlu, bir dönem Birleşmiş Milletler Bilim Komisyonu’nda çalışmış ve Cenevre’de düzenlenen ‘Barış İçin Atom Konferansı’na katılmıştır. Miami Üniversitesi’nin prestijli Teorik Fizik Araştırma Merkezi’ni kurmuş olan Behram N. Kurşunoğlu, 25 Ekim 2003’te Florida’nın Coral Gables beldesinde arkadaşları ve sevgili eşiyle öğlen yemeği yerken aniden kalp krizi geçirmiş ve aramızdan ayrılmıştır. Vefatından iki gün sonra yapılan cenaze törenine Miami Üniversitesi’nin önemli yöneticileri ve sağlığında da kendisini bırakmamış vefakâr dostları katılmış, aynı gün Miami Üniversitesi’nde bayraklar yarıya indirilmiştir. Fizikçi Prof. Dr. Erdal İnönü, Behram Kurşunoğlu'nun ölümüne çok üzüldüğünü belirterek ''Akranım ve meslektaşımdı, ülkesini ve mesleğini çok seven Behram, Einstein'ın çalışmalarını hastalığına rağmen devam ettiriyordu. Ben onun 'Genelleştirilmiş İzafiyet Teorisi'nde bir sonuç alacağına inanıyordum'' demiştir. CHP Onursal Genel Başkanı Erdal İnönü, aynı yıllarda doktora yaptığı Behram Kurşunoğlu'nun Türkiye'de kalması için çok uğraştığını belirterek, ''İngiltere Cambridge Üniversitesi'nde doktora yaptıktan sonra 1955'te Türkiye'ye geldi, ama Ankara'da ona uygun bir üniversite bulamadık. O da ABD'ye gitti''Orbisscientiae toplantıları hakkında ise ''Her yıl dünyanın önde gelen fizikçilerini yanına toplar, konferans verirdi. Geçen yıl konferansına gitmiştim'' şeklinde anlatıyor. 1965 yılında emekliye ayrılan Prof. Kurşunoğlu,  1992 yılına kadar Coral Gables’deki merkezde doktora sonrası çalışmalar düzenleyerek bilim insanlarını eğitmiş ve fikir alışverişinde bulunmak üzere dönem dönem merkeze gelen bilimcilere bir forum oluşturmuştur. Merkezin yürütülmesine yardım etmiş olan emekli fizik profesörü Dr. Arnodl Perlmutter’in ifadesine göre merkeze çalışmaya gelen bilim insanlarının 35’i Nobel ödülü almıştı. Dr. Perlmutter’e göre J. Robert Oppenheimer, merkezi ilk ziyaret eden ve akademik şöhretinin yayılmasına yardım eden fizikçilerden biri olmuştur. Teori merkezinde düzenlenen toplantılar, OrbisScientiae adıyla biliniyordu. Prof. Kurşunoğlu, Teori Merkezi’ndeki çalışmalarının yanı sıra, bilim insanlarının uzun zamandır peşinde koştukları Birleşik Alan Teorisi’ni geliştirmekle uğraşıyordu! -Bu teori bütün doğa kuvvetlerinin anlaşılmasına yarayacaktı.- Kurşunoğlu, Albert Einstein ve ErwinSchrodinger ile birlikte “Birleşik Alan” kuramının geliştirilmesinde yer almış, bu önemli buluş bilim tarihine “Einstein-Schrodinger-Kurşunoğlu Kuramı” olarak geçmiştir. İkinci Dünya Savaşı sırasında öğrencilik yıllarında Nejat Veziroğlu ile tanışan Kurşunoğlu, Prof. Veziroğlu’nun 1962’de Miami Üniversitesi’nin Makine Mühendisliği Bölümü’ne Asosye Profesör olarak atanmasında önemli rol oynamıştır. Dönemin rektörü Dr. Stanford üniversite içinde ve diğer konuşmalarında “Amerika Türk müttefikine Marşal Planı adı altında büyük parasal yardım yapmaktadır, fakat Türkiye Amerika’ya daha büyük yardım yapıyor. Bu da Dr. Kurşunoğlu ve Dr. Veziroğlu gibi beyinlerdir” demiştir. Dr. Stanford bu iki Türk profesörünün Miami Üniversitesi’nde ve uluslar arası arenadaki başarılarından dolayı soyadına “oğlu” ifadesini ekleyerek “Miami Üniversitesi’nde üç Türk var: Kurşunoğlu, Veziroğlu, Stanfordoğlu” demiştir. İkinci Dünya Savaşı yıllarında başlayan ve yıllar içinde giderek Kurşunoğlu ve Veziroğlu’nun dostlukları, Behram Bey’in son yolculuğuna kadar sürmüş ve sonrada eşi ve çocuklarıyla devam etmiştir. Profesörümüz hayatının en büyük projesi olarak kabul ettiği teorisini bilim dünyasına kabul ettirmeye çalışmış. "Einstein, dahi ilmi hayatının yarısından fazlasını bu teoriyle geçirdi, sonuca varamadan öldü" diyen Kurşunoğlu "Genelleştirilmiş İzafiyet Teorisi'nin kabul göreceği ümidini taşımış. "Teorimin kazanacağından şüphem yok. İnşallah ben yaşarken olur bu iş" demiş. Eğer teorisi sağlığında kabul edilse imiş, bilim insanımız Einstein'in başarısının ötesine geçmiş olacakmış. Prof. Dr. Kurşunoğlu'nun teorisi hakkında diğer bilim insanlarının görüşleri ise şöyle imiş: “Prof. Kurşunoğlu'nun teorisine kimse karşı çıkamıyor ama Einstein'i çiğneyip açıkça kabule de yanaşamıyorlar. Fakat kabul edildiğinde Kurşunoğlu, Newton ve Einstein ayarında bir fizikçi olarak ilim tarihine geçecek." Prof. Kurşunoğlu, çok sayıda kitap yazmıştır. Bunlardan en önemlileri Modern Quantum Theoryve Büyük Bir Fizikçiyi Anımsarken: Paul Adrien Maurice Dirac. Ölümünden yaklaşık bir ay kadar önce, hayatını dünyadaki tüm bilim insanlarına kalıcı bir eser bırakmak kaygısı ile İngilizce olarak yazdığı kitabı “TheAscension of Gravity” (yerçekiminin yükselişi) yayına hazır hale getirmiş, fakat ani ölümünden dolayı bu kitap henüz yayınlanmamıştır. Umuyoruz ki bu değerli eser, sevenleri tarafından bilim dünyasına kazandırılır. Prof. Kurşunoğlu’nun eşi Sevda, kızları Dr. Sevil Kurşunoğlu ve Ayda Weiss ile oğlu Dr. İsmet Kurşunoğlu ABD’ de yaşamaktadırlar. Bayburt’ta dünyaya gelen Behram Kurşunoğlu kısa sürede bilim dünyasında saygın bir konuma ulaşmıştır. Kurşunoğlu’nun Bayburt’ta başlayıp Miami’de son bulan başarılarla dolu hayatı örnek alınacak güzelliktedir.  Ancak itiraf edilmeli ki böyle büyük bir fizikçiyi tanıyamadan kaybetmiş olmanın ne kadar üzüntü verici bir durum olduğu ortadadır. Bundan sonra bize düşen görev bizleri büyük başarıları ile temsil eden onurlandıran bilim insanımızın ismini yaşatmak onu geleceğin bilim insanlarına tanıtmak hayat öyküsünü ve başarılarını anlatmak onlarında birer Kurşunoğlu olmaları yolunda çabalar sarf etmektir.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar
üni fm scroll