
TÜRK-İŞ Bayburt İl Temsilcisi Fırat Türk, 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin karşılanmayan taleplerini ve artan geçim sıkıntısını protesto etmek amacıyla Bayburt Saray Bahçesi Meydanı'nda basın açıklaması yaptı.
Bayburt'ta TÜRK-İŞ Bayburt İl Temsilcisi Fırat Türk, 2025 yılı Toplu İş Sözleşmesi sürecinde kamu işçilerinin karşılanmayan hakları ve derinleşen geçim sıkıntısına dikkat çekmek üzere Saray Bahçesi Meydanı'nda sert bir basın açıklaması düzenledi. TÜRK-İŞ tarafından ülke genelinde eş zamanlı olarak yayımlanan "Artık Yeter, Sabrımız Taştı!" başlıklı bildiriyi meydanı dolduran emekçilere okuyan Türk, işçilerin yaşadığı ekonomik sorunların ve adil ücret taleplerinin görmezden gelindiğini vurguladı.
Fırat Türk, "Geçim derdi büyüktü, bu teklif toplu sözleşme değil, toplu oyalamadır! İşçiyi, emekçiyi açlığa mahkûm etmektir!" sözleriyle hükümetin teklifini sert bir dille eleştirdi. 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen bu kitlesel eylemlerle seslerini duyurmayı amaçladıklarını belirtti. Türk, okuduğu bildiride, kamu işçileri olarak hakları için verdikleri mücadeleden asla vazgeçmeyeceklerini ve kararlı duruşlarının bir parçası olarak eylem planlarını kamuoyuna duyurduklarını ifade etti. Geçtiğimiz hafta iş yerlerinin önünde bildirilerini okuyarak uyarıda bulunduklarını hatırlattı.
Açıklamada, hükümetin geçtiğimiz cuma günü yapılan toplantıda "geçim şartlarına uygun olmayan, kabul edilemeyecek bir teklif sunduğu" ve bu teklifle "işçinin emeğinin adeta yok sayıldığı" belirtildi. Verilen ücret teklifinin, tüm işçi kitlesi ve kamuoyu tarafından üzüntüyle karşılandığı ifade edildi. Fırat Türk, bir benzetmeyle hükümete seslenerek, "Siz bunu unuttunuz! Biz ona üzüldük" dedi.
Meydanlardan bir kez daha güçlü bir mesaj veren Türk, "Biz emekçiyiz! Biz işçiyiz! Biz köle değiliz!" diyerek, çalıştıklarını ancak oyalandıklarını, ürettiklerini ancak görmezden gelindiklerini dile getirdi. Talepleri duyulana ve hakları teslim edilene kadar emek mücadelelerini sonuna kadar sürdüreceklerini vurguladı. Türk, "İşte bu yüzden artık sokaktayız, meydanlardayız, alanlardayız! Geçinemiyoruz. Zordayız" ifadelerini kullandı.
Sözlerinin devamında, "Eylemse eylem, grevse grev! Meydanlarda mı yatacağız, yatarız. Aç mı kalacağız, kalırız. Zaten çalışan biziz, zaten aç kalan biziz. İşçiyiz biz işçi… Hakkımızı alana kadar, direne direne kazanacağız!" diyerek kararlılıklarını bir kez daha gösterdi. TÜİK'in açıkladığı rakamlarla gerçekler arasında uçurum olduğunu belirten Türk, "Mutfakta yangın var, ama TÜİK hâlâ 'güzel havalardan' bahsediyor!" sözleriyle TÜİK'in verilerini eleştirdi. İşçilerin pazarda, manavda ve sokakta gerçek enflasyonu yaşadığını ve açıklanan verilerin bu yangını söndüremeyeceğini ya da gizleyemeyeceğini savundu.
Vergi yükünün emekçinin sırtında olduğunu belirten Fırat Türk, "Maaşlarımız cebimize girmeden %27’si eriyor. Az kazananın çok vergi ödediği bir sistemde adaletten söz edilemez!" dedi. Hükümete, yanlış hesaplarının faturasını emekçilere ödetemeyeceklerini söyleyerek sokağa, çarşıya ve pazara bakmalarını tavsiye etti. "Sadaka değil, hakkımızı istiyoruz! Kuru vaat değil, toplu sözleşme hakkı istiyoruz! Adil bir ücret, güvenli bir gelecek istiyoruz!" taleplerini yineledi.
Açıklama, "Onurlu bir yaşam talebimizden geri adım atmayacağız! Emeğimizi yok sayanlar işçinin sesini duyana kadar susmayacağız! Sokaklardayız! Meydanlardayız! Alanlardayız! YAŞASIN EMEK VE DAYANIŞMA MÜCADELEMİZ! YAŞASIN İŞÇİNİN ONURLU DİRENİŞİ! YAŞASIN TÜRK-İŞ!" sloganlarıyla son buldu.
Yorum Yazın